Ülker'in Tartışılan Reklamını İnceliyoruz
(Kişisel Görüşüm: Ülke olarak zor zamanlardan geçtiğimiz,darbeler,patlamalar atlattığımız için medyanın da bizlere her dün darbeyi hatırlatması siyasilerin bizler üzerinde darbeyi kullanarak korku çekiciliği stratejisi kullanması ile normal olarak bilinçaltımızda hemen bir darbe yapacaklar,patlama olacak gibi düşüncelere kapılıp her şeye ön yargı ile bakıyoruz umarım daha anlayışlı ve her zamanki gibi sakin ve güzel bir toplum olmaya devam ederiz saygılarımla... Ayrıca dünyada hiç bir marka siyasi bir görüşe,olaya karışmak istemez hele ki böyle darbe gibi olumsuz bir olaya satışlarının ve marka imajının düşeceğini bile bile hiç girmez.)
Ülker bir gerçek zamanlı pazarlama tutundurması olarak 1 Nisan'a özel,1 Nisan saat 00.00'da animatik bir reklam filmi yayınladı.Kurum zaten #KüçükKardeşOlmak hastagı ile günler öncesinden bir brief yayınlamış ve sosyal medyada küçük kardeş olmak ile ilgili yaratıcı içerikler aramıştı.Twitter sayfalarından da paylaştıkları gibi Link: https://twitter.com/Ulker/status/847946403242536960
Ayrıca kurumun yaptığı açıklama ;
Reklam filminin bazı kareleri o kadar tepki çekti ki,bu reklamın bir subliminal mesaj olarak darbeyi desteklediği ve insanlara korku yaymasını amaçladığını veya seçimler öncesi için halka etki eden bir manipülasyon çalışması olduğu iddiası sosyal medyada genişçe bir yer buldu.
Ben de bir Reklamcı olarak bu reklamı göstergebilimsel,akademik bir açıdan açıklamaya ve yanlış bilinen şeyleri düzeltmeye karar verdim.
İlk olarak reklamda subliminal yani bilinçaltı mesajlar bu reklamda iddia edildiği gibi göze sokularak bariz bir şekilde değil,bilincimizin yakalayamayacağı,25. kare dediğimiz,gözle görülemeyen,özel tekniklerle anlaşılan psikolojik bir olaydır ve bilinçaltı reklam kullanılması ülkemizde ve Dünya'nın bir yerinde yasaktır.
Kaldı ki reklamların yayınlanmadan önce RTÜK onayı alması gerektiği de bilinmelidir yani bu reklamda özel subliminal bir gösterge kullanıldığı en baştan söylenemez.
Reklamı açıklamamız gerekirken ilk söylememiz gereken şey ise reklamda görsel ile sfx (yani sesleri) ayrı ayrı değil bir bütün olarak açıklamamız gerektiğidir çünkü her reklam hedef kitlesine özel olarak düşünülmüş,en ince ayrıntısına kadar tasarlanmıştır.
Reklamın çekicilik unsurlarından korku ve mizah unsurlarının kullanıldığı bu reklam,bizlere kabaca 1 Nisan'ın komik olmayan tabiri caizse eşek şakalarının yapıldığı bir gün olmasını anlatıyor.Ayrıca yukarıda da belirttiğim gibi Ülker bizlere küçük kardeş olmayı ve küçük kardeşe yapılan eşek şakalarını,abilerimiz/ablalarımız tarafından gördüğümüz eziyetleri konu almış.
Hemen tepki çeken karelerle açıklamamıza başlayalım ilk karemizde yüzü korkmuş gibi bir ifade takınan çöp adamımız evinin folyoyla kaplı olduğundan dolayı yansıyan ışınlardan kendini korumakta ve biraz da şaşırmaktadır.
Tartışılan 2. karemizde ise yine çöp adamımız ''Aniden kendini kale direği olarak bulacaksın '' yazısından sonra kendini kale direğinde bulmuş ve şutu çeken kişinin küçük kardeşin abi/ablası olduğu,yine bu karede küçük kardeşe yapılan eziyeti konu aldığı anlatılıyor.Arka plandaki konuşan seste de ''Zordur kardeş hayatı'' cümlesinden de bu mesaj anlaşılabiliyor.
3. karemizde tatlı siparişi verince gelen tatlının acı biber soslu olduğu, tatlıyı getiren kişinin de elinde biber tuttuğu açıkça görülmektedir.Buradaki handikap Ülker kurumsal kimliğine uygun olması açısından reklamda bol bol kırmızı rengi kullanmış bu sayede pastadaki krema bile kırmızı olduğu için insanlarda kan mesajı olarak algılanmıştır.
Reklam filmimizdeki yazılı olan bölümlerde ise
!nisan yaklaşıyor tuhaf şeyler oluyor derken tuhaf şeyler olacağını
Eve dönerken bir parlama olacak derken folyo parlamasını kast ettiğini
Hesaplaşmanın zamanı yaklaşıyor derken de küçük kardeşlerin birbiriyle hesaplaşıp birbirlerine eşek şakası yapacağını
sana sürprizlerim olacak derken de yapılan şakaların bir anda sürpriz olarak yapılacağı bizlere anlatılmaktadır.
Şimdi yazdıklarım üzerinden bir kere daha reklamı izlerseniz daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum işte reklamımız...
0 yorum:
Yorum Gönder